Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Türkiye'yi dünya sıralamasından indiren karar

        Altın ithalatı son yıllarda en hızlı artan kalemlerden biri. Geçen yıl 34 milyar dolara kadar yükseldi. Hatta dış ticaret açığında enerjiden sonra ikinci sırayı aldı.

        ➔Bunun en büyük nedeni altının yatırım amaçlı talebindeki artış. Bol para ve düşük faiz alternatif arayışını hızlandırdı. Dövize yönelme idari kararlarla sınırlandırıldı. Döviz alamayan da altına yöneldi.

        ➔Sonuçta altın ithalatına kota yani sınırlama getirildi. Altın ithalatında ve piyasasında serbestlik ortadan kaldırılırken belirlenen şirketlere belirlenen miktarlarda ithalat izni verildi.

        ➔Önlemlerin sonucunda yıllık altın ithalatı Ağustos 2023’te 33.9 milyar dolara kadar yükselmesi ardından kademeli şekilde aşağıya geldi ve Mart 2024’te 23.6 milyar dolara indi.

        ➔Altın ihracatı da 4.2 milyar dolara inince 19.4 milyar dolarlık ticaret açığı oluştu. Açık Ağustos 2023’te yıllık bazda 31.6 milyar dolardı.

        Kota uygulaması ile ithalat 7 ayda 33.9’dan 23.6 milyar dolara indi ve 10.3 milyar dolar azaldı. Yıllık toplam altın ithalatındaki azalma yüzde 30’a vardı.

        ➔Yok edilen serbest altın piyasası ve alınan kısıtlayıcı önlemlerle dış tıcaret rakamlarında böyle bir düzeltme sağlandı. Madalyonun pozitif yüzü bu.

        MADALYONUN DİĞER YÜZÜ

        ➔Ancak neyin karşılığında denirse onunda bedeli yüksek. Dünyada rekabet gücümüzün en yüksek olduğu altın mücevherat sektörü işleyecek altın bulamadığı için artık ihracat yapamaz duruma geldi.

        ➔Sonuçta da 18 milyar dolarlık mücevherat ihracatı geçen yıl 7.6 milyar dolara ve Mart 2024’te de 4 milyar dolara kadar indi.

        ➔Altın ithalatını 10 milyar dolar azaltırken ihracat tarafındaki kaybımız daha yüksek çıktı. 18 milyar dolarlık zirveye göre kayıp 14 milyar dolar oluyor.

        ➔Altın mücevherat ihracatında İstanbul ve dolayısıyla Türkiye bölgesel merkez özelliğini önemli ölçüde kaybetti.

        ➔Alınan makro ihtiyati bu kararla birlikte sektörde dramatik gelişmeler yaşanıyor. Nelerin yaşandığını da takı üretici ve ihracatçılarından dinledik.

        ➔Mücevher İhracatçıları Birliği önceki Başkanı Mustafa Kamar, Selami Hoşgör, Kerem Yılmaz, Handan Kayabaş ve Berk Ünler ile Takı Üreticileri ve İhracatçıları Derneği TÜİD’i kurdu.

        ➔Basın mensuplarıyla bir araya gelen mücevher üreticileri ve ihracatçıları sektördeki küçüklerin sesini duyurabilmek amacıyla derneği kurduklarını belirttiler.

        Mustafa Kamar ve arkadaşlarının altın ve mücevherat piyasasıyla ilgili anlattıklarını ve değerlendirmelerini şu şekilde toparlamak mümkün:

        İHRACATTA MİKTAR BAZINDA %30 DÜŞÜŞ VAR

        ➔ “Ülkemiz mücevher ihracatıyla 2002-2003 döneminde dünyadan yüzde 0.5 pay alırken dönemin Başbakanı olan sayın Cumhurbaşkanımıza sunumlar yapıldı. Sektöre iddialı ihracat hedefleri konuldu.

        ➔2004 yılında ihracatı, ihracatçıyı destekleyen kararlar alındı. Mücevher İhracatçıları Birliği kurularak yola çıkıldı.-2020’li yıllara gelindiğinde sektörümüz ihracatta dünyada yüzde 10’luk payı yakaladı. Turizm ve Laleli satışları dahil, sektörün ihracatı 17-18 milyar dolara yükseldi.

        ➔COVID-19 pandemisi, faizlerin düşürülmesi, savaşlar, seçimler, EYT ile gelen para bolluğu gibi nedenlerle hanehalkı korunma amacıyla altına ve dövize yönlendi. Bu nedenle 2020-2023 döneminde altın ithalatı yükseldi.

        ➔Türkiye’nin altın ithalatına talebi iki ana kalemden oluşur. Biri ihracatçının altın ihtiyacının karşılanması, diğeri hane halkının yatırım amaçlı alımı. İhracatçı için yapılan ithalat 6-7 milyar dolardır. 2022 ortasından itibaren hane halkının altın talebi ve ona bağlı ithalat artarak 25 milyar dolara çıktı.

        ➔2021 yılından itibaren altın bazlı cari açığın düşürülmesi için harekete geçildi. İthalata sınırlamalar getirilmeye başlandı.

        ➔Ancak, alınan kararların hepsi isteyerek veya istemeyerek ihracatı ve ihracatçıyı engelledi. Hane halkının altına talebinde ve altına ulaşımında frenleme etkisi görülmedi.

        Uygulanan kota ile birlikte mücevher ihracatçısı dünya piyasalarına oranla kg başına altına 3-5 bin dolar daha pahalı ulaşır hale geldi. Bu da yüzde 5-7 daha pahalı altın fiyatı demek.

        Şu anda hem müşteri hem pazar kaybediyoruz. Hâlâ ihracat yapma çabasındayız ama bunu müşterileri koruyabilme amacıyla yapıyoruz. Müşterilerimizi Dubai, İtalya ve Çin’e kaptırıyoruz.

        ➔Son dönemlerde altın ithalatıyla ilgili alınan kararlar hane halkının talebini kısmak, frenlemek yerine mücevher ihracatındaki 20 yıllık kazanımları bitiriyor. Altın ihracatı miktar bazında yani kg olarak yüzde 30 azaldı.

        ➔Hanehalkının talebinden dolayı Darphane günde 800 kiloya varan altın işlemeye geçti. Bu da ayda ortalama 16 ton sarrafiye üretimine denk geliyor. Ayrıca, altın ithalatı yapan bazı şirketler Darphane’de sarrafiye bastırıyor, külçeye ulaşmak iyice zorlaşıyor.

        SARRAFİYE KİLO BAŞINA 8-9 BİN DOLAR DAHA PAHALI

        ➔Altın ithalatındaki kota, altını uluslararası piyasalara oranla 3-5 bin dolar daha yüksek fiyatla satın almamıza yol açarken, üstüne sarrafiyede kilo başına 3-5 bin dolarlık bir fark daha oluştu. Yani, nihai müşteri 1 kilo sarrafiyeyi yurtdışına oranla 8-9 bin dolar pahalı alıyor.

        ➔Gelinen noktada ülkemiz ihracat pazarlarını kaybetmeye başlamıştır. Ayrıca, 10-15 imtiyazlı kişi ya da şirket dışında sektörümüzün bütün küçük ve orta boy işletmeleri sıkıntı içindedir.

        ➔Turiste mücevher satışı, kişi başına turizm gelirini yükselten bir etki yapıyordu. Fiyatlardaki tutarsızlıklar, uluslararası piyasalara göre oluşan farklar, turistin ülkemizden mücevher alması konusundaki cazibesini kaybetmesini gündeme getirdi.

        ➔Eğer bu sıkıntılı durum bir süre daha devam ederse, ihracat pazarlarındaki müşterilerimiz Dubai, İtalya, Çin’e tamamıyla dönecek, sektörümüzdeki şirketlerin bir bölümü Dubai’nin yolunu tutacak. Ayrıca, sektörümüzde batışlar da söz konusu olacak.”