Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Diğer Başbakan'dan şike davası yorumu - Futbol Haberleri

        İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen kongreye UEFA Başkanı Michel Platini, yönetim kurulu üyeleri ve 53 üye ülke federasyonlarının temsilcileri katıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da açılışına katıldığı ve konuşma yaptığı kongre yaklaşık 4 saat sürdü. Toplantıda, UEFA'nın mali ve idari konularının ele alındı.

        Bu arada, kongrede Avrupa Futbol Kulüpleri Birliği Başkanı Karl Heinz Rummenigge ile UEFA Başkanı Michel Platini arasında mutabakat zaptı imzalandı.

        Rummenige, imza töreni sonrası yaptığı konuşmada, Avrupa futbol ailesinde uyum ve sadakat olduğunu dile getirerek, ''UEFA ve Avrupa Futbol Kulüpleri Birliği uzun görüşmeler yaptı. Görüşmeler kolay geçmedi. Çünkü bir tarafta kulüplerin, bir tarafta ulusal futbol federasyonlarının çıkarları var. Neticede adil bir şekilde uzlaşmaya vardık ve Avrupa futbolu adına büyük bir başarı elde ettik. Bu anlaşma sayesinde Avrupa futbol ailesinde önemli bir anlamda sadakat ve süreklilik olacak. Milli takımlar, federasyonlar ve kulüpler arasında önemli bir denge kurulacak'' ifadelerini kullandı.

        FIFA Başkanı Joseph Sepp Blatter'e de çağrıda bulunan Rummenige, ''FIFA'nın kapılarını açın. İstekliyiz. FIFA ile de UEFA ile yaptığımız gibi bir anlaşma yapmak istiyoruz'' dedi. Bu arada, Avrupa Profesyonel Futbol Ligleri Birliği ve Profesyonel Futbolcular Birliği ile UEFA arasında da mutabakat zaptları imzalandı.

        EURO 2012 hazırlıkları

        Kongrede UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Frantisek Laurinec, EURO 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın hazırlıklarıyla ilgili üyelere bilgiler verdi. Hazırlık aşamasında pek çok zorlukları aşmak zorunda kaldıklarını anlatan Laurinec, Polonya ve Ukrayna Futbol Federasyonları ve bu ülkelerin yetkili makamlarıyla çeşitli çözümler oluşturduklarını söyledi. Polonya ve Ukrayna'da yeni yollar yapıldığını anlatan Laurinec, havalimanları ve statların hazır olduğunu, ev sahibi ülkelerin yükümlülüklerinin büyük kısmını yerine getirdiğini kaydederek, ''Polonya'daki maç biletleri tükendi. Ukrayna'da 4 maç için bilet talebi var. İki ülke 2012'yi en iyi şekilde gerçekleştirmeye hazır'' dedi. UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino da EURO 2020 ev sahipliği için 26 Mart'ta tüm ulusal federasyonlara davetiye gönderileceğini, 15 Mayıs'a organizasyona talip olmak isteyen ülkelerin bildirmesi gerektiğini söyledi. Bu arada, 2013'deki UEFA Kongresi'nin Londra'da yapılacağı bildirildi.

        84 medya mensubu izledi

        UEFA Kongresi'ni toplam 84 medya mensubu takip etti. Kongrede, Türkiye'den 65, diğer ülkelerden ise 19 gazeteci görev yaptı. Bu arada, kongrenin açılışında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı konuşmanın ardından UEFA Başkanı Michel Platini, ''Teşekkür ederiz, mesajınız alınmıştır'' dedi.

        Kongre için İstanbul Kongre Merkezi ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, akreditasyonları bulunmayanlar, kongre merkezi yakınına sokulmadı. Bu arada, kongrede 9 dilde simultane tercüme yapıldı. Toplantıda İngilizce, Fransızca, Almanca, İtalyanca, Rusça, Türkçe, İbranice, İspanyolca, Sırpça çeviriler gerçekleştirildi.

        SÖZ BAŞBAKAN'DA

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hukukta suçların şahsiliği ilkesi bulunduğunu belirterek, ''Gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında değerlendirmeyi iyi yapmak lazım. Gerçek kişilerin işlediği suçlar sebebiyle eğer tüzel kişilik suç ve ceza almaya kalkarsa, burada sadece bir tüzel kişi, kurum ceza almıyor. Yeri geliyor milyonlarca o tüzel kişiliğin sempatizanı olan kişiler, belki bir şehir, bir kaç şehir, burada cezalandırılmış oluyor. Burada suçların şahsiliği ilkesinden hareketle kim olursa olsun, bu şikeyi ve suçu kim işlemişse, cezaların caydırıcılığından hareketle en büyük cezayı alması en önemli adımdır ve bunun yapılması lazım'' dedi.

        Erdoğan, UEFA'nın 36. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, açıkçası, futbol endüstrisinin, futbol ticaretinin, reklamın, paranın, finansmanın, spor ruhunun önüne geçmesini engellemek zorunda olduklarını belitti.

        Futbolu, bir sanat, bir gösteri sanatı olarak muhafaza etmek, futbolu, barışın, dayanışmanın aracı olarak korumak ve gelecek nesillere aktarmak zorunda olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

        ''Az önce de ifade edildi, kısacası Fair Play hakim olmalı. Futbolun da, sporun da, şiddetle, hileyle, şikeyle anılmasını önlemek, bu noktada en güçlü tedbirleri almak ve kararlılıkla uygulamak mecburiyetindeyiz. Buna her şeyiyle katılan sporda şiddet yasasını çıkaran bir hükümetin başbakanı olarak burada bir kaç kelimeyi ifade etmekte bir sorumluluk hissediyorum. O da şudur, hukukta bildiğiniz gibi suçların şahsiliği ilkesi vardır. Bir de bizim siyasetçiler olarak gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında zaman zaman muhatap olduğumuz sıkıntılar vardır. Burada da özellikle az önce ifade edildi. Gerçek kişi ve tüzel kişi noktasında değerlendirmeyi iyi yapmak lazım. Gerçek kişilerin işlediği suçlar sebebiyle eğer tüzel kişilik suç ve ceza almaya kalkarsa burada sadece bir tüzel kişi, kurum ceza almıyor. Yeri geliyor milyonlarca o tüzel kişiliğin sempatizanı olan kişiler, belki bir şehir, bir kaç şehir, burada cezalandırılmış oluyor. Burada suçların şahsiliği ilkesinden hareketle kim olursa olsun, bu şikeyi ve suçu kim işlemişse, cezaların caydırıcılığından hareketle en büyük cezayı alması en önemli adımdır ve bunun yapılması lazım. Oradan hareketle bunun sürdürülmesi inanıyorum ki, özellikle futbola olan, spora olan aşkı ve sempatiyi daha farklı bir şekilde geliştirecek ve onları sürekli olarak geri götürmeyecektir.''

        Tesis müjdesi

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2012 yılında, 18 yeni stadyumun yapımına başladıklarını belirterek, ''Bu yıl içinde, 108'i sentetik ve doğal çim saha olmak üzere 352 yeni tesisi bitirmiş olacağız. Hükümet yatırımlarının yanı sıra yerel yönetimlerimiz de artık spora çok daha fazla önem veriyor, gençler için çok daha fazla spor tesisi yatırımı gerçekleştiriyorlar'' dedi.

        Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde yapılan UEFA'nın 36. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmasına, misafirleri medeniyetlerin şehri, barışın, hoşgörünün şehri, tarih ve kültürün odaklaştığı şehri, bütün bunlarla birlikte bir spor şehri, bir futbol şehri olan İstanbul'a ''hoş geldiniz'' diye selamlayarak başladı.

        Başta ''değerli dostum'' diye hitap ettiği Platini ve Birinci Başkan Yardımcısı Şenes Erzik olmak üzere tüm UEFA yönetimine, 36. Genel Kurul için 34 yıl aradan sonra tekrar İstanbul'u tercih etmeleri sebebiyle teşekkürlerini sunan Erdoğan, ''Baharın bu ilk günlerinde, inanıyorum ki İstanbul, güneşli havasıyla, barış ve hoşgörü atmosferiyle, spora olan sevdasıyla, Genel Kurul'un dostluk ve başarı ruhuyla yürütülmesine zemin olacak ve buradan Avrupa ve dünya futbolu için de umarım en güzel sonuçlar çıkacaktır'' dedi.

        Türkiye'nin, futbola hasreti olan, futbol sevdalılarıyla dolu bir ülke olduğunu, futbol ekonomisinde olduğu kadar büyüklük noktasında da Avrupa'da ciddi bir yer oluşturduğunu belirten Erdoğan, ''Her ne kadar geç başlamış olsak da, bugün, büyük futbol endüstrimizle, Türkiye'nin her köşesine yayılan modern tesislerimizle, en önemlisi de, aşkla, sevdayla, tutkuyla bağlandığımız futbolumuzla dünya üzerinde varlığımızı hissettiriyoruz'' diye konuştu.

        Spora yapılan yatırımlar

        Erdoğan, 2009 yılında UEFA Kupası finaline başarıyla ev sahipliği yaptıklarını, bizzat kendisinin de izlediğini, bu yıl Temmuz ayında UEFA U19 Kadınlar Avrupa Şampiyonası'na, 2013 yılında da FIFA U20 Dünya Şampiyonası'na büyük bir heyecanla hazırlandıklarını kaydetti.

        Başbakan Erdoğan, yine son dönemde, Erzurum'da Universiade Kış Oyunları, 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası, Trabzon'da 2011 Uluslararası Gençlik Olimpiyatları, Tenis Dünya Kadınlar Şampiyonası, Yıldızlar Dünya Voleybol Şampiyonası, iki hafta önce de Dünya Salon Atletizm Şampiyonası'nın başarıyla tamamlandığını söyledi.

        Tüm bu organizasyonlar için Türkiye genelinde, farklı şehirlerde çok büyük spor yatırımları gerçekleştirdiklerini, şu anda da, başta 2013 Akdeniz Oyunları ve U20 Dünya Şampiyonası için yatırımların devam ettiğini bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:

        ''2012 yılında, 18 yeni stadyumun yapımına başlıyoruz. Bu yıl içinde, 108'i sentetik ve doğal çim saha olmak üzere 352 yeni tesisi bitirmiş olacağız. Hükümet yatırımlarının yanı sıra yerel yönetimlerimiz de artık spora çok daha fazla önem veriyor, gençler için çok daha fazla spor tesisi yatırımı gerçekleştiriyorlar. Sporu da doğrudan etkileyecek alt yapı eksikliklerimizi tamamlıyor, özellikle hızlı tren, hava limanları, otoyollar konusunda Türkiye'nin tamamını kapsayan çok büyük bir seferberliği kararlılıkla sürdürüyoruz.''

        Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, Avrupa'ya oranla oldukça genç nüfusuyla, ekonomide olduğu kadar sporda da büyük bir potansiyel barındırdığını belirterek, Türkiye'nin nüfusunun yüzde 50'si 30 yaşın altında nüfusa sahip olduğunu, gençleri yönlendirmek, eğitmek, ihtiyaç duydukları spor tesislerini onlara kazandırmak için samimi gayret içinde olduklarını kaydetti.

        Erdoğan, ''Kısacası, başlattığımız büyük seferberlikle, Türkiye'yi sporda da zirveye taşımak, sporun barış, dayanışma, dostluk dilini Türkiye'den dünyaya ulaştırmak için büyük gayret sarf ediyoruz'' dedi.

        "Çok acı olaylar yaşadık"

        Erdoğan, UEFA'nın 36. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, hiç şüphesiz, sporun da, futbolun da dilinin barışın dili olduğunu belirterek, 1969 yılında Orta Amerika ülkeleri arasında, 1970 Dünya Kupası elemelerinde çıkan kavgalarda, ardından iki ülke arasında çıkan savaşta maalesef 4 bin kişinin hayatını kaybettiğini hatırlattı.

        ''Biz de futbol tarihi boyunca çok acı olaylar yaşadık, elim hadiselere, hatırlamak istemediğimiz ölümlere şahit olduk'' diyen Erdoğan, yaşanan acı hadiselerin hiçbirinin futbolun ruhundan, futbolun manasından ortaya çıkmadığını söyledi.

        Erdoğan, tam tersine futbolun, tıpkı Pele'yi seyretmek için aralarında ateşkes ilan eden Afrika ülkelerinde olduğu gibi, kaynaşmanın, tanışmanın ve paylaşmanın aracı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

        ''Şunu da burada büyük bir iftiharla ifade etmek istiyorum. Çocuğum, 1967 yılında başladığım, 1982 yılına kadar 15 sene aralıksız oynadığım futbol, benim için amatör de olsa her zaman, koordinasyon, kollektif çalışma, dayanışma noktasında yol gösterici, belirleyici oldu. Takım ruhunu, paslaşmayı, paylaşmayı, gözle iletişim sağlayabilmeyi, gönülden gönüle irtibat kurarak anlaşabilecek kadar uyumu futbol sahalarında pekiştirdik. 1969 yılında, Maracana Stadı'nda Pele'nin attığı penaltıyı hala unutabilmiş değiliz. Stat, adeta nefesini tutmuştu, çok büyük bir sessizlik hakimdi, Pele şutunu attı ve tahmin edilebileceği gibi gol oldu. Pele'nin bu bininci golü, tüm dünyayı olduğu kadar bizi de ta burada biz Türkleri de etkiledi. 1970 Dünya Kupası'nda kolu bandajlı halde oynayan Beckenbauer, 1974'te takımını şampiyonluğa taşıyan Müller, Didi, Kempes, Cruyff, Maradona büyük bir keyifle, beğeniyle ve hayranlıkla izlediğimiz futbolcular oldu. Müller'e, Münih takımının teknik direktörü, 'senden futbolcu olmaz, kendine başka bir iş bul' demişti. Ancak o, bir sene sonra dünyanın en meşhur futbolcuları arasına girdi. Sevgili Platini'nin yaşadıklarını da az önce de kendisiyle teyit ettim, arkadaşlarımla da teyit ettim. Metz Kulübünün doktoru, Platini'ye 'futbolcu olamaz, sağlığı iyi durumda değil' diyerek rapor vermiş ve transferi engellemişti. Değerli dostum Platini'nin oynadığı Saint Etienne takımının Metz'i 9-2 yenmesi de 'futbolcu olamaz' raporu veren doktora herhalde en güzel cevap olmuştu.''

        'Babamla maç halindeydim'

        Başbakan Erdoğan, aynı yıllarda kendisinin de bir yandan yeşil sahalarda, bir yandan da rahmetli babasıyla tam bir maç halinde olduğunu ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

        ''Rahmetli babam, okumamı, iş bulmamı isterken, ben, yırtık kramponlarla, lastik ayakkabılarla, gizli gizli katıldığım antrenmanlarla futbol kariyerimi ilerletmek arzusundaydım. O kadar ki, sakatlandığım zamanlarda evde acımı bastırıyor ve kramponlu ayakkabılarımı eve götürmüyor, kömürlükte saklıyordum. Resimlerimizin basıldığı gazeteleri, babam görmesin diye köşe bucak saklıyordum. Sonuçta rahmetli babam haklı çıktı ve ben futbolcu değil, bir siyasetçi oldum. Ancak 15 yıl boyunca futboldan edindiğim tecrübeyi, birikimi, disiplini, spor ahlakı ve erdemini hayatımın her anında yaşamanın ve yaşatmanın gayreti içinde oldum. ''

        'Şiddet ve şikeye karşı kararlı tutum içindeyiz'

        Başbakan Erdoğan, kendi döneminin,1960'ların, 1970'lerin, 1980'lerin Dünya ve Avrupa kupalarındaki heyecanı bugün dahi büyük bir coşkuyla hatırladığını belirterek, ''Zihinlerimizde, hatıralarımızda spor var, estetik var, en önemlisi de futbol yoluyla sergilenen sanat var. Genç nesillerin de futbolu böyle tanıması, böyle oynaması ve böyle hatırlaması için gereken neyse ortaya koyma sorumluluğu içindeyiz. Federasyon başkanıyla bundan önce de şimdi de aynı şeyleri konuşuyorum. El ele verelim, büyük yatırımların içerisinde olalım ve genç nesilleri yanlış yollara düşmekten, kötü alışkanlıklara itmekten sporla iç içe getirilelim'' diye konuştu.

        Türkiye olarak, şiddet ve şikeye karşı gerçekten kararlı bir tutum içinde olduklarını ifade eden Erdoğan, çıkarılan yasayla, futbolda şiddeti, futbolun tadını kaçıran şikeyi en sert şekilde cezalandırdıklarını, böyle tatsızlıkların önüne geçmek için son derece hassas bir tutum izlediklerini söyledi.

        'Irkçılık bir insanlık suçudur'

        Başbakan Erdoğan, çocukların ve kadınların statlara daha fazla ilgi göstermesi, statlarda kendilerini rahat ve güvenli hissetmeleri için gerekli adımları kararlılıkla attıklarını ifade ederek, şöyle devam etti:

        ''Burada, futbolu, futbol ve spor dünyasını çok yakından ilgilendiren bir hususa, özellikle de bir tehlikeye dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Irkçılık, bir insanlık suçudur. Irkçılık, insanlığa, vicdana aykırı olduğu kadar, sporun ve futbolun ruhuna tamamen aykırıdır. Yeşil sahalarda olmasa bile, tribünlerde, ırkçı, ayrımcı eğilimlere karşı son derece hassas ve dikkatli olmamız gerektiği açıktır. Son dönemde Avrupa'da tırmanma eğilimi gösteren ırkçılığın, spora ve futbola nüfuz etmemesi, bu noktada üzerinde hassasiyetle durmamız gereken bir durumdur diye düşünüyorum. Futbolun saflığını esir almaması için, başta FIFA ve UEFA olmak üzere tüm tarafların hassasiyet sergileyeceğine yürekten inanıyorum.''

        Konuşmasının sonunda bir kez daha UEFA Genel Kurulu'nu İstanbul'da gerçekleştirdikleri için Başkan Michel Platini'ye teşekkür eden Erdoğan ''Şimdiden diyorum ki, bu toplantıyı, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı İstanbul'umuzda yapmak üzere adımını atmanın da zihinsel olarak dünyanızda yer alması temennisiyle UEFA yönetimine teşekkür ediyor, FIFA Başkanı Blatter'e katıldıkları için şükranlarımı sunuyorum. UEFA 36. Genel Kurulu'nun başarılı geçmesini, Avrupa ve dünya futbolu için sevindirici sonuçlar doğurmasını diliyor, tüm katılımcıları, tüm misafirlerimizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum'' diye konuştu.

        BLATTER: ŞİKE BÜYÜK BİR TEHLİKE

        Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) Başkanı Joseph Sepp Blatter, sahada oynanan futbolu kontrol etmenin nispeten kolay, saha dışını kontrol etmenin ise zor olduğunu, ancak bununla ilgili de çalışmalar yaptıklarını söyledi.

        Blatter, İstanbul'da düzenlenen UEFA'nın 36. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Avrupa futbolu, Türk futbolu ve uluslararası futbol için önemli bir gün yaşandığını ifade etti.

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da kongreye katılmasının ve kendileriyle birlikte olmasından büyük şeref duyduklarını ifade eden Blatter, Erdoğan'a teşekkür etti. Blatter, UEFA 1. Asbaşkanı Şenes Erzik, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören'e ve uluslararası futbol camiasının temsilcilerine de 'Hoşgeldiniz' dedi.

        2012 yılının futbol adına önemli organizasyonların gerçekleştirileceğini, Londra Olimpiyatları'nın yine bu yıl düzenleneceğini, Azerbaycan'da Kadınlar Dünya Şampiyonası'nın gerçekleştirileceğini hatırlatan Joseph Sepp Blatter, FIFA'nın gelecek yıl 20 Yaş Altı Dünya Kupası'nı Türkiye'de organize edecek olmasından dolayı da büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

        ''Futboldan bahsederken maalesef sadece iyi şeylerden bahsetmek durumunda değiliz'' diyen Blatter, sözlerini şöyle sürdürdü:

        ''Yaklaşık olarak futbol dediğimizde 300 milyon kişiyi etkileyen bir spor dalından bahsediyoruz. 300 milyonluk kitle için her türlü çabayı sarf ediyoruz. Disiplin, saygı ve fair-play için ancak buna rağmen hala bazı sorunlar yaşıyoruz. Bunlardan bahsetmek durumundayız. Tüm problemlere değinmek istemiyorum ama özel bir sorundan da söz etmek istiyorum. Sahada oynanan futbolu kontrol etmek nispeten kolay. Her şeyden önce sınırları çizeceksiniz, çizgiler var, hakem var, topun kale çizgisini geçmesi lazım ki gol olabilsin... Bir de 45'er dakikalık iki devre oynamak gerekiyor. Sahada tüm bunları idare etmek nispeten kolay. Bazen sorunlar çıksa dahi. Ancak saha dışına çıktığında, 300 milyonluk kitleyi idare edecek, kontrol edecek, hakem bir şey yok, zaman da yok, süre açık. Acaba spor, futbol, FIFA, UEFA ve diğer konfederasyonlar herkesin sarf ettiği kelimelerden sorumlu mudur? Hayır, böyle bir şey yok. Ancak gözlerimizi açmak zorundayız.

        Bir sorun var. Şöyle ki; yakın tarihte bulunduğumuz bölgeyi de etkileyen bir problem bu. Yasa dışı bahisler ve bu tabii ki maalesef şike ile neticeleniyor. Ancak memnuniyetle müşahede etmekteyim ki UEFA ve diğer konfederasyonlarla erken uyarı sistemi tesis ettik. Bir de 1 yıldan bu yana şike belasına karşı, Interpol ile müşterek çalışmalar yapıyoruz ve tüm dünyada emniyet güçleri işbirliği içinde çalışmalarını sürdürmekte. Başka tehlikeler de mevcut ama bu tehlike, şike tehlikesi sporu tehdit eden bir tehlike. Çünkü yarışma ruhuna çok aykırı sonuçlarla karşı karşıya kalabiliyoruz.''

        Sigorta uygulaması geliyor

        Kulüplerin ve federasyonların müsabaka takvimi nedeniyle, karşı karşıya gelmemeleri gerektiğini, ayrıca oyuncuların menfaatlerinin de unutmamaları gerektiğini dile getiren Blatter, şöyle konuştu:

        ''Büyük bir memnuniyetle belirtmek isterim, bir sonraki icra kurulu toplantısında da ele alacağız, bu yıldan itibaren Dünya Kupası elemeleri gerçekleşecek ve bu çerçevede biz de tam bir güvence vermeyi hedefliyoruz. Uluslararası takvim uyarınca gerçekleştirilecek tüm maçlardaki oyuncular için bir sigorta getireceğiz. Hem kulüplere, hem oyunculara, hem de ulusal federasyonlara önemli bir destek olacak bu sigorta uygulaması. Ayrıca önümüzde bir reform süreci de yer almakta. Bu çerçevede ben de tabii bir sonraki kongreye çok önemli bilgiler aktaracağım. Hepinizi 24-27 Mayıs'ta Budapeşte'de düzenlenecek kongremize davet etmek isterim.''

        FIFA Başkanı Blatter ayrıca, UEFA İcra Kurulu'na ve Michel Platini'ye teşekkür etti.

        PLATİNİ: BİRLİKTE TARİH YAZALIM

        UEFA Başkanı Michel Platini, Avrupa'da futbolu oluşturan birimlerle mutabakat anlaşmaları yaptıklarını belirterek, ''Avrupa futbolu artık bölünmez bir bütündür'' dedi.

        UEFA'nın İstanbul'da gerçekleştirilen 36. Olağan Kongresi'nin açılışında konuşan Platini, bunun katıldığı 5. kongre olduğunu vurgulayarak, ''4 kongrenin ardından şu anda bu güzel İstanbul şehrindeyiz'' dedi.

        Birlik ruhunun önemine değinen Platini, bunun kongreye damgasını vuran bir özellik olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

        ''Bu birliğimiz, bütünlüğümüz sayesinde tüm üye federasyonlarımız ve futbol camiaları için, Avrupa futbolu için bu birliği teşkil edebiliyoruz. 2007 yılında bir masa çevresinde futbol camiası temsilcileriyle bir araya geldik ve dedik ki; 'Artık baltaları gömelim, yıllardır süren gerilimlere son verelim, bu sayede futbol kuruluşlarıyla UEFA arasındaki ilişkileri düzenleyelim.' Başkan seçilmemi takip eden birkaç ay içinde çeşitli mutabakat zabıtları imzaladı. Kulüp temsilcileri, liglerle oyuncularla herkesi bir araya getirmek hedefti, bu doğrultuda çağrımız oldu. Birlik oluşturmak çok önemliydi bizim için. İkna ettik ve o noktaya ulaştık. İşte aslında bunu yeniden onardık, konsolide ettik ve Avrupa futbolu artık bölünmez bir bütündür, herkesin ve futbolun çıkarları için, ben de bunla gurur duyuyorum.''

        Önemli projeler

        Michel Platini, kulüpler müsabakalarını, milli takımlar şampiyonalarını reforme etmek, statüleri gözden geçirmek, Avrupa elemeleri, finansal fair play gibi çok önemli projeleri başlatıklarını ifade etti.

        Birlikte ileriye doğru hareket etmeye devam etmek zorunda olduklarını kaydeden UEFA Başkanı, ''Sadece ileriye doğru değil, doğru istikamette hareket etmeliyiz. UEFA yenilikçi ve eşsiz bir kurum haline dönüştü. Aslında bir araştırma geliştirme laboratuvarı gibi çalışıyoruz, futbolun menfaatine olacak şekilde. Geleneklerimize de saygı duyuyoruz. Yani geçmişini, köklerini asla göz ardı etmeyen ama başını ileri çevirmiş bir teşkilat olarak çalışıyoruz'' diye konuştu.

        Platini, Avrupa Elemeleri Projesi'ne bazı federasyonların isteksiz davrandığını dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:

        ''Bu sizin projeniz, siz başlattınız. Birkaç federasyon belki biraz isteksiz davranmış olabilir diğer federasyonlara kıyasla, ama yine de bu dayanışma ruhu sayesinde oy birliğiyle bu projeyi destekledik. Bu proje milli takım maçlarının çok daha görünür olmasını sağlayacaktır ve federasyonların da mali istikrarını orta ve uzun dönemde muhafaza etmesine katkı sağlayacaktır. Artık dar, sıkı bir bütçe kısıtlaması yaşamayacağız. Herkes serinkanlılıkla işine odaklanacak, sadece müsabakalarda spor açısından ne yapacağız, ona bakacağız. Herkes tekrar buna odaklanacak. Avrupa Kulüpler Birliği, Avrupa Profesyonel Futbol Ligleri Birliği ve Uluslararası Profesyonel Futbolcular Federasyonu Avrupa Birliği'ne çok teşekkür ederim. Bir araya gelmek başlangıçtı, bu mutabakat zabıtları aylar süren müzakereler sonunda imzalandı. Netice itibariyle önümüzdeki yıllarda futbolun hepimizin bildiği, sevdiği gibi bir oyun olarak kalabilmesini mümkün kıldı, milli takımların hep bir arada uyum içinde kalmasını mümkün kıldı.''

        Önümüzde hafta 9 tarihten oluşan uluslararası bir takvim açıklayacaklarını kaydeden Platini, önümüzdeki haftalarda yapılacak FIFA İcra Kurulu toplantısının da tarihi öneme sahip bir toplantı olacağını söyledi.

        'Futbolun problemleri bir gecede çözülemez'

        UEFA Başkanı Platini, futbol camiasının problemlerini bir gecede çözülebileceğini düşünmenin biraz saflık olacağını vurguladı.

        ''Futbolun problemleri bir gecede çözülemez'' diyen Platini, şunları kaydetti:

        ''Tabii ki uzun süre çözümsüz kalmış konular da çok önemli. Örneğin oyunculara sigorta uygulamasının başlatılması, bunun milli takımın görevi haline haline getirilmesi tek başına çözüm getirmeyecek. Hala bazı sorunlar yaşadığımızı görüyoruz. Bu sorunlarla mücadele etmek durumundayız. Bazı başka ülkelerde bazı oyuncuların sözleşmelerini tehdit, baskı altında imzaladıklarını görüyoruz, bu kesinlikle hoş görülecek bir şey değil. Bu konuda elimizden geleni yapmalı, bu oyuncuları korumalıyız. Kongrede, bu futbolcu sözleşmeleriyle ilgili asgari mutabakat sağlamalıyız. Bugünün önemli bir gündemi bu.''

        'Bazı ülkelerde olmayan paralar harcanıyor'

        Michel Platini, bazı ülkelerde kulüplerin olmayan paraları harcadığını, bazılarının da futbolcularına para ödeyemez durumda olduğunu vurguladı.

        ''Böyle bir paradoksu nasıl açıklayabiliriz. Bu sürdürebilir bir paradoks değil'' ifadesini kullanan başkan Platini, şunları söyledi:

        ''Sanal bir dünyada ya da başka bir evrende yaşamıyoruz. Çevremizde olup bitenden ders çıkarmalıyız. Bu problemi öngörebilmeli ve çözüm için harekete geçmeliyiz. Bu çerçevede son derece önemli haberi paylaşmak istiyorum; elimde Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Rekabetten Sorumlu Avrupa Komisyonu'ndan gelen bir mektup var. Komiser Sayın Almunia dün kaleme aldığı mektupta finansal fair play'in meşruiyetine işaret etmekte, bu konudaki önümüzdeki engellerin önemine değinmekte. Bu çerçevede kulüplerin daha adil vergilendirilmesi gerekliliğine işaret etmekte. Günbegün biz reform sürecini ilerletiyoruz ve futbolun mirasını en iyi şekilde koruyabilmek için, adil oyun çerçevesinde ve dayanışma ruhuyla geçmişimizden gelen bu gücü daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Diğer kurumlarla barışçıl ilişkiler kurmak bu çabalarımızda önem taşıyor. Temel bir çalışma gerçekleştirdik ve bunun meyvelerini alacağız. ''

        'Futbolu temizleyelim, amacımız budur, tutkumuz da bu olmalı'

        Michel Platini, futbolun başında belalar bulunduğunu ve projelerini futbolu bunlardan temizlemek amacıyla yaptıklarını söyledi.

        Futbolun başındaki belaları, ''Şiddet, şike, yasa dışı bahisler, doping, oyunculara baskı, tehdit, oyuncuların zorlanması, sözleşmelere uymamak, genç futbolcu ticareti, para aklamak'' olarak ifade eden Platini, şöyle konuştu:

        ''Bunlar sadece futbolda değil, toplumun genelinde mevcut. Kötü olan da bunların giderek kökleşmesi, sıradanlaşması. Bizler bu belayla mücadele etmek durumundayız. Çünkü her şeyi devredebiliriz, ama örnek olmayı asla devredemeyiz. Onun için oyunu koruyalım, futbolu temizleyelim, amacımız budur, tutkumuz da bu olmalı. Projelerimizin çoğunu bu ruhla gerçekleştiriyoruz. Tekrar moralleri yükseltmek, morali oyuna tesis edebilmek için. Çabalarımız bu doğrultuda. Ancak işbirliği halinde, diyalog ve uzlaşma içinde çalışmak durumundayız. Kendimizden ödün vermeden bunu yapmalıyız. Çünkü birlikten kuvvet duyar. Bu kongre bu birlik duygusuna örnek teşkil etmektedir. Benim başarım sizin başarınızdır, benim sonuçlarım sizin sonuçlarınızdır.''

        UEFA Başkanı Platini, sözlerini, bu yıl yapılacak EURO 2012 için sarf ettiği ''Birlikte tarih yazalım, futbol bunu hak ediyor'' sözleriyle bitirdi ve kongreyi resmen açtı.

        Bu arada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, açılış konuşmalarının ardından kongre salonundan ayrıldı.

        2012-2013 BÜTÇESİ ONAYLANDI

        UEFA'nın İstanbul'da süren 36. Olağan Kongresi'nde 2010-2011 UEFA Yönetim Kurulu faaliyetleri ve UEFA mali rapor ile 2012-2013 bütçesi oy birliğiyle onaylandı.

        İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen kongrede, açılış konuşmalarının ardından daha önce üyelere gönderilen UEFA Yönetim Kurulu faaliyetleri hakkındaki rapor oy birliğiyle onay aldı.

        Toplantıda daha sonra 2010-2011 mali raporuyla ilgili konuşan UEFA 4. Asbaşkanı ve Finans Komitesi Başkanı Marios Lefkaritis, daha önce İsviçre Frangı olarak tutulan UEFA hesapların, 2011-2012 yılından itibaren avro bazında tutulacağını söyledi.

        Zor mali dönemlere karşın UEFA'nın mali politikasının stratejisine uygun olarak devam ettiğine dikkati çeken Lefkaritis, EURO 2008'den bu yana bütçenin fazla verdiğini, 55 milyon avroluk artı bakiyelerinin olduğunu kaydetti.

        Gelirlerinin 1.4 milyar avro olduğunu anlatan Marios Lefkaritis, bir önceki yıla göre gelirlerinde artış olduğunu ifade etti.

        Lefkaritis, 494 milyon avro olan 2011-2012'de UEFA rezervlerinin 500 milyon avronun üzerine çıkacağını tahmin ettiklerini belirtti.

        Lefkaritis'in konuşmasının ardından rezervlerin 500 milyon avroya yükseltilmesi konusundaki teklif ve 2010-2011 mali raporları oy birliğiyle onaylandı.

        2012-2013 BÜTÇESİ 1.5 MİLYON EURO

        Kongrede UEFA'nın 2012-2013 mali bütçesinin 1.5 milyar Euro olduğu, bu bütçenin yüzde 74'ünün katılımcı kulüplere dağıtılacağı, yüzde 8'inin yatırımlara ayrıldığı belirtildi.

        EURO 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın bütçesinin 1.3 milyar Euro olduğu kaydedilerek, bu bütçenin yüzde 14'ünün katılımcı federasyonlara verileceği kaydedildi.

        Daha sonra yapılan oylamada 2012-2013 mali yılı bütçesi de oy birliğiyle onaylandı.

        ERZİK: TÜRKİYE İÇİN TARİHİ BİR AN

        UEFA 1. Asbaşkanı Şenes Erzik, bugün yapılan kongre ile kendisini onurlandırılmış hissettiğini söyledi.

        Erzik, UEFA'nın İstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen 36. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, UEFA komitelerinin faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

        Kongreye katılan ülke federasyonlarının temsilcilerine ''Türkiye'ye, İstanbul'a hoşgeldiniz'' diyen Erzik, ''Gerçekten Türkiye için tarihi bir an. Benim için de çok önemli bir gün. Bugün biraz duygusalım. 34 yıl önce burada benim de arasında bulunduğum 5 kişi yerel komite olarak UEFA Kongresi'ni organize etmiştik. Bugünkü kongre ile de kendimi onurlandırılmış hissediyorum. Başkan Michel Platini'ye ve UEFA yönetimine yürekten teşekkür ediyorum. Ayrıca bu yıllar içinde şahsıma gösterdiğini güven için de ayrı teşekkür ediyorum'' ifadelerini kullandı.

        Şenes Erzik, Temmuz ayında seçilen Ulusal Federasyonlar Komitesi, Finans Komitesi, Hakem Komitesi, Milli Takımlar Şampiyonaları Komitesi, Kulüpler Şampiyonaları Komitesi, Gençlik ve Amatör Futbol Komitesi, Kadın Futbol Komitesi, Futsal ve Plaj Futbolu Komitesi, Hat Trick Komitesi, Gelişim ve Teknik Yardım Komitesi, Kulüp Lisans Komitesi, Stadyum ve Güvenlik Komitesi, Sağlık Komitesi, Oyuncu İşler ve Transfer Komitesi, Hukuk Komitesi, Pazarlama Danışma Komitesi, Medya Komitesi, Fair Play ve Sosyal Sorumluluk Komitesi ve Futbol Komitesi'nin faaliyetleri hakkında bilgi verdi.

        Öte yandan, kongreye UEFA Pazarlama Danışma Komitesi 3. Başkan Vekili Lutfi Arıboğan, UEFA Milli Takım Müsabakaları Komitesi 3. Başkan Vekili Mahmut Özgener, UEFA Tahkim Kurulu Üyesi Dr. Levent Bıçakcı, UEFA Disiplin Müfettişi Prof. Dr. İlhan Helvacı, UEFA Hat Trick Komitesi Üyesi Levent Kızıl, UEFA Gençler ve Amatörler Futbol Komitesi Üyesi Süheyl Önen, UEFA Sağlık Komitesi Üyesi Prof. Dr. Mehmet Binnet de katıldı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ