Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Diğer Esas duruşu Fener gösteriyor - Futbol Haberleri

        Eğridir doğrudur. Kurgudur, senaryodur ya da tamamen gerçekleri içeriyordur. Şike soruşturmasındaki tapelerden bahsediyorum. 3 Temmuz’dan bu yana kafalar karışık. Ortada ise çok somut bir gerçek var ki Fenerbahçe camiası başkanını inanılmaz derecede sahiplenmiştir. Hem de eşine benzerine belki de yeryüzünde bir daha rastlanamayacak bir ölçüde.

        Bir de Galatasaray cephesinde bir mektup fotokopisi yüzünden Adnan Polat’ın başına gelenlere bakın... Bir de düşünün tapelerde Aziz Yıldırım’ın değil de Adnan Polat’ın adının geçtiğini. Vay anam vay. Demek ki Galatasaray camiası Polat’ı diri diri Metris’e gömerdi.

        Beşiktaş cephesine ise olayın maddi boyutu yönünden yaklaşın. Gelir üretemiyor, gelir gideri karşılamıyor, üstüne de dünya kadar borç var. Kulüp iflasın eşiğinde. Paralı başkan aranıyor. Tek isim Serdal Adalı. Adaylığa niyetleniyor. Ama o da biliyor ki tek başına bu enkazı kaldıramaz. Camianın desteğine ihtiyaç var. Ünlü Beşiktaşlılar’ın kapısını çalıyor. Hepsinden sadece nasihat alıyor.

        Tekrar dönün Fenerbahçe’ye. Fenerium en bereketli günlerini yaşıyor, rekorlar kırıyor. Dergisinin abone sayısı bile şikeye inat bu dönemde yüzde 50 artmış. Vakit darlığından tanıtımı dahi yapılamayan tahvil satışından 3 günde 100 milyon TL topluyor. Şirketler, kurumlar, taraftar kulübüne bir anlamda borç veriyor. Takım Galatasaray’ın 9 puan gerisinde maça çıkıyor, tribünler yine dolu. Camia tüm bu olup bitenlere rağmen dimdik ayakta.

        Ve dile getirilemese de Galatasaraylı’sı da Beşiktaşlı’sı da kıskanıyor.

        Fenerbahçeliler yargısız infaz edildiklerini, haksızlığa uğradıklarını düşünebilirler. Benim şahsi fikrim şike soruşturmasında gözlerine perde indiği. Her ne olursa olsun duruşlarına alkış tutmamam da imkansız.

        Beşiktaşlı duruşu, Galatasaray duruşu deniyordu da esas duruş bu duruş. Fenerbahçe duruşu.

        OBAMA'YA YAPILANLAR

        Gündemdeki konulardan biri de Adnan Polat’ın görevini kötüye kullanmaktan 7 yılla yargılanacak olması.

        Meşhur 20.45 sezonu... Kulüpten çıkışı yapılan 1 milyon Dolar söz konusu. Ancak makbuzu ortada yok. Polat suçlanıyor.

        İddianame kabul edildi, Adnan Polat yargılanacak. Kusurlu bulunur bulunmaz bilemem. Mahkeme sonunda göreceğiz.

        Benim anlayamadığım camianın, eski başkanını bu denli dışlaması. Geçenlerde kulübün resmi sitesinden yapılan açıklama bile 3-5 satır. Adet yerini bulsun örneği. Ki o yönetim Polat’ın mı yoksa bu olayları Galatasaray’ın başına saran Bülent Tulun‘un mu arkasında duruyor tartışılır.

        Sonuçta bu paranın muhasebe kaydı var. Kötü niyet olsa muhasebede kaydı olmaz. Maliye hesap uzmanları, bağımsız uluslararası denetçiler incelemiş. Dernekler Masası incelemiş. Yeni yönetim 8 ay özel araştırma yaptırtmış, bir şey bulamamış. Evet bir makbuz kayıp. Ama olay 2006 yılının olayı. Bugüne kadar geçen sürede kulüp evrakları 3 kez taşınmış. En son olarak TT Arena’ya 600 koli evrak taşınmış. Kaybolmuş da olabilir, Polat karşıtı kötü niyetli birileri kasıtlı da yapmış olabilir.

        Neden olmasın? Bir mektup fotokopisi ile Polat’ı karalamaya kalkanlar olmadı mı?

        Kaldı ki o dönemde Polat futbol şube sorumlusu. Sıra ona gelene kadar başkanı var, vekili var, yardımcısı var, mali işler sorumlusu var. Onbinlerce kağıdın bekçiliğini de Adnan Polat mı yapacak?

        Neden hep Polat hedef seçiliyor, üzerine oynanıyor?

        Ne de olsa liseli değil. Kod adı da Obama.

        Cevap bu mu acaba?

        ‘BEN YAPTIM OLDU’ İBRASI

        Yıldırım Demirören bıraktı gitti, ibra da edildi ama dedikodusu bitmedi. Başkanın 103 milyon liraya karşılık aldığı senetler bir yana, ibra olup olmadığı konusunda da tartışmalar sürüyor.

        Demirören yönetiminin ibra edilmediğini savunanlar bir hayli fazla. Hukukçulara inceletiyorlar, genel kuruldaki ibra kararının iptali için dava açmaya hazırlanıyorlar. Senetlere imza atan iki yönetici açısından da sıkıntı var. Çünkü imzaları mali kongre yapılmadan, yönetim ibra edilmeden 3 gün önce attılar.

        İbra nedir, nasıl tespit edilir? Beşiktaş tüzüğünde bu hususlarla ilgili hiçbir hüküm yer almıyor. Dernekler Kanunu’na göre de böyle durumlarda yasal düzenlemelere bakılıyor. Dayanak noktası da Türk Medeni Kanunu.

        Medeni Kanuna göre salt çoğunluk, toplantıya katılan üyelerin yarısından 1 fazlası ile oluşmakta.

        Beşiktaş’ın 26 Şubat’ta yapılan mali kongresine katılan üye sayısı 1457 kişi. Yani salt çoğunluk 729 kişi.

        Mali yönden 420 kişi ibra etmedi, 513 ibra yönünde oy kullanıldı. 729 rakamına ulaşılamadığı için kanuna göre salt çoğunluk sağlanamamış durumda.

        İdari yönden 356-356 beraberlik sonucunu ise bu bağlamda tartışmaya bile gerek kalmıyor.

        Kongre Divan Başkanı Ali Rıza Dizdar’ın 2 gün sonra sarfettiği sözler de enteresan.

        Dizdar, ibra oylamasında yanlış karar verdiğinin hatırlatılması üzerine aynen şunları söylemiş: “Ben o gün salonda mikrofonu elime aldım, konuştum. İbra edildi lafı ağzımdan çıktı bir kere. Ben bu lafı yutmam!”

        Dizdar’ın sözleri düşündürücü. Zaten iş işten geçti. Atı alan Üsküdar’ı geçti. Senetler de başkanın elinde. İbra kararının iptali davasından sonuç çıkmaz. Bu para da ödenecek. Ödememenin tek yolu var. Onu da herkes biliyor. Hibe.

        Peki var mı öyle bir babayiğit? Beşiktaş ortada kalmış başkanlığa aday çıkmıyor. Kim gelecek de hem bu ateşten gömleği giyecek, hem de üstüne 100 milyon lira hibe edecek. Güldürmeyin insanı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ