'UEFA adam olsa ligi iptal eder'

3 Temmuz’dan beri Türk futbolunun halinin ne olacağını konuşuyoruz. Bir türlü nihayete ermeyen şike operasyonu uzadıkça, seyrettiğimiz futboldan da bir şey anlamaz olduk. Ne için oynandığı belli olmayan bir lig için seyircisi, futbolcusu ayrı efor sarf ediyor. İbrahim Altınsay, TFF ve Kulüpler Birliği’nin 3 Temmuz’dan bu yana her gün suç işlediğini anlatıyor.

Türk futbolunun namusu kurtulur mu?

Onu tartışacak noktayı çoktan geçtik. Türk futbolunun hayatta olup olmadığını tartışmak lazım. Çoktan ölmüştü, cesedi kokmuyordu, 3 Temmuz’dan sonra cesedi buram buram kokmaya başladı. O günden beri mumyalamaya çalışıyorlar. Futbol muktedirleri ölüyü hayatta göstermek için canlı tarafları da öldürüyor. Buna siyasi iradeyi ve Meclis’i de alet ettiler.

Ne zaman öldü tam olarak?

Saracoğlu’nda oynanan Türkiye İsviçre maçından itibaren Türkiye’de futbol bir spor karşılaşması, bir eğlence olmaktan çıktı. Tamamen nefretin, düşmanlığın, ırkçılığın, militarizmin üretildiği bir alan haline geldi. “Kazan da nasıl kazanırsan kazan” mantığı yerleşti. Üstelik futbola, kendisinin hiç üretmediği, hak etmediği bir para girmeye başladı.

‘BEŞ PARA ETMEZ’

Türkiye’de ligin değeri ne?

Dünyada beş para etmez. Ama bu beş kuruşluk ligi dünyanın, nominal anlamda bile en yüksek abonelik bedelini ödeyip seyreden de biziz. Türk futboluna artık kimse sponsor olmuyor. Bunun için devlet tekeli olan Spor Toto’yu salma usulüyle lige sponsor ettiler. Reklama hiç ihtiyacı olmayan Spor Toto, çocuklarımıza spor tesisi için harcanması gereken paraları lige aktarıyor... Sizin, benim cebimden çıkan paralar! Ödediğimiz vergilerden, kamu bütçesinden toplu konut yapması gereken TOKİ gidip stat yapıyor. Okul, hastane yapılacağına müflis beyzadelerin borçları

kapatılıyor.

Türk futbolunu ne bitirdi?

Bizim futbol, kapitalizmin kurallarına göre de işlemedi. Feodal bir yapının içinde, ağalar, ağabeyler var. Bu feodal yapıya havadan para da gelince, her türlü kolay yoldan kazanç ve başarı peşinde koşan, egosu tatmin olmamış insanlar buraya geldi. Ama o insanlardan ziyade onları kullananlara yani yanlarındakilere bakmak lazım. Devamlı kaybetme ya da eleştirilme korkusu olan bir başkana her şeyi yaptırabilirsiniz.

ŞİKE, HOLİGANİZM YAPMAYAN ENAYİ Mİ?

Türkiye bu operasyonla sert bir topa girdi, ama mevzunun özünü ve topu kaybettik sanki. Top nerede?

Muktedirler çok istiyor ama artık kimse 2 Temmuz’a geri dönemez. Yine de Türkiye’de top 20-30 sene sahaya gelemez. Bu haldeyken Avrupa Futbol Şampiyonası’na, Olimpiyat oyunlarına talip oluyoruz. Böyle şaşkınlık olamaz. Kazara bir şampiyona verseler, ben de yabancı olsam, gelir sahayı ölçerim, kaleyi ölçerim, kronometrelere bakarım... “Şikeyi meşrulaştırmış, yasalaştırmış bir ülke burası. Belli olmaz bunlardan her şey beklenir” derim.

Başbakan bu topa neden girmiyor?

Yasada değişiklik iktidar partisinin oylarıyla 2 kez Meclis’ten geçtiğine göre topa girmiştir aslında. Hükümetin Spor Bakanı hem yasanın değişmesine hem de TFF yönetmeliğinin değişmesine ses çıkarmıyor. Şike meşrulaştırılmış, hatta hafif cezalarla geçiştirilerek teşvik edilir hale gelmiştir. Son değişiklikle holiganlara getirilen cezalar bile para cezasına çevrildi. Kulüp yöneticisi gelecek, parayı ödeyip adamını kurtaracak, o para da muhtemelen kulüpten çıkacak. Bu düzende şike yapmayan, holiganizm yapmayan enayi.

UEFA da eyyamcı mı?

UEFA ’nın eyyamcı olduğu konular var; Türkiye’yi 2. kümeye attılar. “Türkiye ’de böyle şeyler olur, biraz parmak sallar, biraz görmezden geliriz” diye düşündüler. UEFA, FIFA gibi kuruluşlarda yerel federasyonların oylarına muhtaç. Adam olsalar bu ligi iptal eder. Herhalde TFF’nin kendi hukuk sürecini tamamlamasını bekleyecekler.

‘Fatih Terim olsaydım bu ligi reddederdim’

Düne kadar selamlaşmayan başkanlar şimdi dost oldu, 58’inci maddeye karşı birleşti. Bu dostluk mu sahtekârlık mı?

Bunlar kulüplerini rezil etti, müthiş bir borç batağına soktular. Yetmiyormuş gibi şimdi de Türk futbolunu bitiriyorlar. Havadan gelen paraları çarçur etmede müthiş birlik içindeler. Bu insanların hepsinin ciddi hazır para yeme ve savurganlık tedavisi görmesi lazım.

İttifaka katılmayan takımlar da var.

“Biz karşı çıktık ama ne yapalım kabul edildi” diyeceklerse hiç karşı çıkmasınlar. Futbolun gerçekten temizlenmesini isteyen ta başında bu ligde oynamayı kabul etmezdi.

Şu anda bu ligde yer almak suça ortak olmak mı?

Şampiyon olsanız ne olacak. Şampiyonu, Şampiyonlar Ligi’ne sokulmamış bir lig bu... Ben Fatih Terim olsaydım bu ligi reddederdim. Mustafa Denizli her hafta “Ahmet şuradan vursaydı, Mehmet buradan tutsaydı” diyeceğine “Durun beyler bu iddialar çok ciddi, temizlenelim” demeliydi. Trabzonspor Başkanı, değersiz hale gelmiş bir kupanın peşinde koşacağına Türk futbolunu düşünseydi.

‘Anadolu kulüpleri figürandır’

Bu, Fenerbahçe’yi bitirmek için bir harekât mı?

Şu, bu takımın değil, tamamen ülke futbolunun sorunu. 4 takımlı bir lig var. Bunu da play-off koyarak resmileştirdiler. Anadolu kulüplerinin figüran olduğunun ilanıdır bu. Oynananlar tamamen göz boyama maçları.

En büyük zararı kim gördü?

En büyük zararı Fenerbahçe’ye verdiler. Meclis’te yapılan yasa değişikliği bir af niteliği taşıyor, af da fiilen bir suçun kabuludür. Şike yapmayan için ha bir yıl, ha bin yıl ceza fark etmez. Şike yapanınsa ha puanını silmişsiniz, ha küme düşürmüşsünüz; şikecilik üzerinize yapışır. 100 yıllık tarihi olan bir kulübü bu şaibeyle yaşatmaya hakları yok. Fenerbahçe Türkiye’nin en büyük kurumu.

Türk futbolu nasıl kurtulur?

Türkiye’deki futbol toplumun büyük çoğunluğunu ilgilendirmiyor. Millet futboldan, kutlamalardan, televizyondaki programlardan nefret etmeye başladı. Bugün derbilere seyirci alınmıyor. Bundan büyük bir bölücülük var mıdır? İki kardeşten biri GS’li, biri FB’li ama takımlarının oynadığı maça birlikte gidemiyorlar. Kimsin sen, halkın bu hakkını gasp ediyorsun. “Nazik ortam”mış, o ortamı futbolsever yaratmadı ki, sen yarattın. Bu da futbolun bittiğinin ilanıdır.

HT PAZAR / Elif KEY